Fıkıh | Konular

Bazi imamlarin cuma aksamlari yaptiklari

Bu konuda daha önce bir açıklamada bulunmuş ve bu nikâh
tazeleme işinin bazı câmilerimizde cuma akşamları
yapıldığı şekliyle bir uydurma, bir bid'at ve
anlamsız bir muamele olduğunu anlatmıştım.Çünkü
nikâhta tarafların rizâsı ve şâhitlerin bulunması
şarttır. Bu tür nikâh yenilemelerde bunlara riâyet
edilmemektedir. Ancak orada söylediklerimize burada şu ilâveleri de
yapmamız güzel olur: Imân meselesi, Islâmda en önemli mesele
olup, şakası dahî ciddî muamelesi görür. Meselâ: "Bir
şey yapmakta olan birisine, Allah'tan korkuyor musun? dese, o da
kızgın halde, "hayır"!" diye cevap verse kâfir
olur ve karısı bâin olarak boş düşer."( Alî
el-Kârî, Serhu'1-fıkhı'1-ekber 181) Bunun gibi bütün küfür
sözler aynı işi yapar. Bu, belki bu konuda çok sert
(müteseddid) olanların bir yorumu olâbilir, ama bir ictihaddır
ve ihtiyaten de olsa hesaba katılmalıdır. Keza bu sözün
kadından sâdir olması da aynı sonucu doğurur. Ibn
Âbid'in der ki: "Çoğu zaman avamın küfre götüren
sözler söyle diklerini, duyarız.Oysa onlar bunun farkındâ değillerdir.
Binaenaleyh cahil, ihtiyaten her gün imanını, ay da bir iki
defa da nikâhını iki şahit huzurunda yenilemelidir.
Çünkü hatâ erkekten sâdir olmasa bile kadınlardan çokça sadır
olur..." (Ibn Âbidîn I/42 (Terc. I/41))


Bu açıklamalar ışığında zaman zaman imân
ve nikâh tazelemenin bir ihtiyat tedbiri olduğu
anlaşılır. Ancak imanı tazelemek, "kelime-i te'vhîd"i
inanarak söylemekle olursa da nikâh ancak şartlarına uygun biçimde,
karşılıklı rızâ ile ve şâhidler huzurunda
yenilenebilir. Ayrıca, işâret edildiği gibi bu da avam için
sözkonusudur. Avam olmayan küfür ifadeleri bilir ve onlardan kaçınır.




Konular