Fıkıh | Konular

Kadinin sorumluluklari

Hayatı bu kadar garantili olan bir insanın elbette bir
takım görevleri de olacaktır.


Kadının, Peygamberimizin belirlemesiyle ilk akla gelen görevi,
"yatağı başkasına çiğnetmemek, yani
ırzını korumak ve eve, kocanın istemediği
kimseleri almamaktır." (Ebû Dâvûd, menâsik 56; Tirmizî,
radâ' 11; Ibn Mâce, nikâh 3, menâsik 84; Dârimî, meriâsik 34;
Müsned V/73.) Evin reisi kocadır. Karı-koca arasındaki
iş bölümünde bu hak ona Allah (c.c.) tarafından
verilmiştir. Sebep; "Allah'ın sizi birbirlerinize üstün
tutması" (Kur'ân-ı Kerîm Nisâ (4)/34.) olarak
gösterilir. Yani bu âyetten, erkeğin kadına mutlak bir
üstünlüğü anlaşılmaz: Bazı konularda da öbürü
üstündür. Idare konusunda erkek üstün olduğu için reis odur.Kadın,
kendi hakları çiğnenmemek üzere kocasına itaatla
emredilmiştir-. Öyle ki, Efendimiz, "bir insan AIlah'tan başkasına
secde edebilseydi, kadının kocasına secde etmesini
emrederdim." (Ibn Mâce, nikâli 4; Müsned IV/381, VI/76, V/228 )
buyurur. Bu hadîs kadının kocasına itaat etmesi
gereğini anlattığı gibi, kocanın da
karısına karşı ilâhlaşamayacağını,
zorbalaşamayacağını anlatır.Kadının,
Peygamber Efendimiz'in, yukarıya aldığımız hadîslerinde
bildirilen görevlerine, başka bir hadîs bir tanesini daha ekler:
Kocası onu ihtiyacı için çağırdığında,
tandır başında ise de ona gelmesi. (Tirmizî, radâ' 10;
Müsned IV/23.) Aynı sebeple kocası evde olduğu günler
onun iznini almadan nafile oruç tutmaması. (Buhârî, nikâh 84;
Tirmizî, savm 65; Müsned N/245, 464, 500.) Bundan kadının,
kocanın haklarına engel olacak diğer nafile ibadetleri de
onun rızası olmadan yapamayacağı
anlaşılır. Çünkü onun asıl görevi odur. Öyle bir
görevdir ki, aynı zamanda hak ve kendisinin kocasından daha
çok yararlanacağı, daha çok zevk alacağı ve daha az
yorulacağı bir ilişki. Öyleyse onu hakkıyla
yapmalı ve deyim yerinde ise, bu konunun uzmanı
olmalıdır. Çünkü onun bu işte, beraber zevkte erkekten
daha büyük pay alması yanında, fazlalık olarak bu
davranışı ile, sevabın da büyüğünü alacaktır.
Efendimiz bu konuda: "Kadın beş vakit namazını
kılar, farz orucunu tutar, namusunu korur ve kocasına itaat
ederse, Cennetin diledigi kapısından girsin" (Müsned I/191
) buyurur. Diğer yönüyle de: "Kocası kendisini
yatağa çağırdığı halde gelmeyen
kadına, dönünceye kadar melekler lânet ederler" (Buhârî,
nikâh 85; Müslim, nikâh 121; Ebû Dâvûd, nikâh 40;Müsned N/439,
480) uyarısı vardır.Allah Rasûlü Efendimiz'in öğretileri
arasında ve İslam'ın sade olarak uygulandığı
dönemlerde kadının, kocanın ihtiyacını giderme
(aynı anda kendisinin de) ve ev işlerinde ona yardımcı
olma dışında birşeyle sorumlu olduğu görülmemiştir.
Ama bu, elbette onun yiyen, içen, yatağa girip çıkan bir robot
olduğu anlamına gelmez. O çocuğunun şefkat,
kocanın huzur kaynağı olmasını da
başarmalıdır.


Konular