Fıkıh | Konular

Kutuplarda namaz vakileri

Bu konuda iki görüş vardır. a. Vakit, namazın bir
şartı olduğu gibi, farz olmasının da sebebidir.
Bu yüzden bir yerde, namaz vakitlerinden bir veya ikisi gerçekleşmezse,
o vakitlere ait namazlar, o yer halkına farz olmamış olur.


Meselâ, bazı yerlerde, yılın bir mevsiminde daha
akşam namazının vakti çıkmadan sabahın ikinci
fecri doğarak sabah namazının vakti girmektedir. Artık
bu gibi yerlerde yatsı namazı düşmüş olur. Bu
konuda, abdest organlarından bir veya ikisini kaybeden kimsenin bu
organları yıkama yükümlülüğünün düşmesine
kıyas yapılarak namazın da düşeceğine fetva
verilmiştir.


b. Araştırmacı bazı fakihlere göre, bu gibi
yerlerdeki müslümanlar da beş vakit namazla yükümlüdürler.
Bulundukları yerde bu namazlardan herhangi birinin vakti gerçekleşmezse,
o namazı kaza olarak kılarlar veya o beldeye en yakın olup,
beş vakit namazların vakitleri tam olarak gerçekleşen
beldenin vakitlerine göre, takdir ederek namazları edaya çalışırlar.
Her ne kadar vakit, namazın bir şartı ve bir sebebi ise de,
namazın asıl sebebi Allah'ın emri oluşudur. Bu yüzden
bütün müslümanlar, bu beş vakit namazı kılmakla yükümlüdürler.


Imam Şâfiî'nin görüşü de bu şekilde olup, ihtiyata
uygun olan da budur.


Güneşin uzun süre doğmadığı veya
batmadığı kutup bölgeleri ve yakınlarında da
yukarıdaki esaslara göre amel edilir. Bu gibi yerlerde yaşayan
müslümanların, oruç ve zekâtları konusunda da bu
şekilde bir takdir uygun düşer (Iki namazı bir vakitte
kılmak için bk. "Cem'i Takdim ve Cem'i Tehir" bölümü.).



Konular