Fıkıh | Konular

Zaruret açisindan kiraata ücret

Ibadetler karşılığında ücret alma konusunda
Hanefi mezhebinin dayandığı esas şudur :"Müslümanın
yapmakla mükellef olduğu bir ibadet
karşılığında ücret alması câiz değildir."Ya
da Serahsî'nin ifadesiyle :"Müslümana has her tâat karşılığında
ücret almak batıldır." (Serahsî, age. IX/37.)Ama
Hanefilerin "sonraki" âlimleri, sonraları ortaya çıkan
zaruret haline bakarak, bazı ibadetler
karşılığında ücret almanın câiz olduğuna
fetvâ verdiler. Kur'ân öğretme, ilim öğretimi, ezan, imamet
ve va'z bu türdendir. Aslında önceleri, bunlar karşılığında
bile ücret almanın câiz olmadığında ümmet ittifâk
halinde idi. Ilmin ve Kur'ân okumanın zayı olması korkusu,
"sonraki" âlimlerin zaruret sayıp câiz görmesine mesnet
teşkil etmiştir. Zira: "Zaruretler haram olan şeyleri
mubah kılar." (Bk. Mecelle, md. 2l.)Ancak Kur'ân okumak
özellikle de mezarlıklarda, cemiyetlerde ve vefatının filân
ya da falan gecelerinde okumak karşılığında
ücret almaya zorlayan bir zaruret yoktur." (Cezirî, age.
NI/l27-128; Ibn Âbidîn, Şifâ'ul-?alîl, s.169.)Buna karşılık
Şâfiîlerdeki genel kaide ise şudur :"Yapılması,
ecîr (ücretle çalışan) üzerine bizzat gerekli olmayan her
şey karşılığında onun ücret alması câizdir."
(Serahsî, age. IX/37)Fakat bunun yanında Imâm Şâfiî ve
Mâlik'ten (r.a.) yapılan bir nakil, kıraat ve benzeri
ibadetlerde sevabın başkasına, ücret alınmasa bile
ulaşmayacağı yolundadır. Binaenaleyh,
alınması halinde nasıl ulaşacaktır? (Ibn Âbidin,
Şifâ'ul-?alîl, s.167.)Diğer yönden Kemâlüddîn Ibn
Hümâm, eğitim, ezan ve imamette, zarurete binaen ücreti câiz
görenlerin söylediklerinde bile düşünülmesi gerektiği görüşündedir.
(Kemalüddîn Ibn Hümâm, Fethu'I-Kadîr. Mısır,1389 (1970)
IX/99.)Ama: "Açık olan gerçek şu ki, Kur'ân ve fıkıh
öğretimi, ezan ve imamet karşılığında
ücret almayı câiz kılan illet, zaruret ve insanların buna
olan ihtiyacıdır ve sadece bunlara hastır. Binaenaleyh,
bunlar dışındaki tâata ücret almak için bir zaruret
yoktur." (Ibn Âbidin, Raddü'l-muhtâr, VI/56; Şifâ'ul-?alîl,
s.161.)"Zira, sevabını ücret verene hediyye etmek için
Kur'ân okumaya ücreti men etmekte, Kur'ân'ın kaybolması söz
konusu değildir. Binâenaleyh, okumayı öğretmeye
kıyaslamak da sahih değildir." (Ibn Âbidîn,
el'Ukudü'd-dürriyye, N/ll6.)"Asırlar boyu birisi diğerine
bunun için ücret vermese, bir zarar doğmuş olmaz. Aksine, Kur'ân'ın
bir kazanç kaynağı ve para kazanılan bir meslek
edinilerek, ondan ücret almakta zarar vardır." (Ibn Abidîn,
?Ukud ü Resmi'I-müftî, s.14)


Imâm Birgivî derki :"Açlıktan helâk olma tehlikesi ile
karşı karşıya olan okuyucunun aldığıda
haram olur mu? derseniz, biz de deriz ki :Aslında bu durumda birisini
bulamazsınız. Bulunur derseniz ona sözümüz yok. Çünkü bu
durumda ona leş, domuz eti ve izinsiz olarak
başkasının malını yeme helâl olmuştur.
Ancak zaruretlerde sınır aşılamaz. " (Birgiv,î,
Serh'u-hadis-i erba'în s. 75.)


Konular