Fıkıh | Konular

Islam hukukunda borçlular üç kisima ayrilir

Mâlî durumu iyi olup, borcunu ödemek istemeyenler; darda olup,
ellerinde hiçbir malı olmayanlar; malı borcuna denk veya borcu
daha fazla olanlar. Bu somuncunun vadesi gelen borçları ödenemiyor
ve mevcut mal varlığı da borcu
karşılayamıyorsa iflâs problemi ortaya çıkar.


Ebû Hanîfe'ye göre, borçlar mal varlığını
aşsa bile, bir kimse borçları yüzünden hacr (kısıtlılık)
altına alınamaz. Çünkü aklı yerinde olduğu için
tam ehliyetlidir ve başarılı bir işletme ile mal
varlığını çoğaltması mümkündür. Böylece
onun tasarruf ve insanlık hürriyeti korunmuş olur. Ancak bu
durumda kendisine borçlarını, ödemesi emredilir. Bunu
yapmazsa, malını bizzat satıp borçlarını
ödemesi için hapsedilir. Hâkim, borçlunun malını satamaz.
Ancak, varsa paralarını ve borçların cinsinden olan
mallarını alacaklılarına istihsân yoluyla verebilir.
Borçluyu hapsetmenin sebebi, borcun vadesinde ödenmemesi yüzünden
alacaklıların zarara sokulması ve onlara
haksızlık edilmesidir (el-Meydânî, el-Lübâb, II, 20;
ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l Islâmî ve Edilletüh, lV, 132).


Ebû Yûsuf, Imam Muhammed, Şâfiî, Mâlik ve Ahmed b. Hanbel'e
göre, vadesi gelen borcu, mal varlığını aşan borçlular,
alacaklıların isteğiyle hâkim tarafından hacredilir.
Bu kimse iflâs etmiş sayılır. Mâlikîler bu durumda hacr
için mahkeme kararını da gerekli görmezler. Hacirle, alacaklıların
haklarına zarar verebilecek tasarruflar önlenmiş olur.
Alacaklılar icâzet vermedikçe vakıf, hibe, sadaka, velâyet ve
başkasına yeni bir borç ikrarı gibi tasarruflar muteber
olmaz. Herhangi bir malı rayiç bedeliyle satmış olurlarsa,
bedeli alacaklılara ait olur. Bu satış rayiç bedelin altında
bir fiyatla olmuşsa alacaklıların icazetine
bağlıdır. Alıcı da muhayyer olup, isterse bedeli
tamamlar, dilerse akdi bozar (Ibn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, V, 101;
AbdülKadir Şener, "Islâm Hukukunda Hacr", A.Ü.I.F.
Dergisi, c. XXII, s. 339). Bu gibi tasarruflarda borçlunun ehliyeti,
mümeyyiz küçük gibi olur. Alacaklılarına zarar verecek mâlî
tasarrufları, onların icazetine bağlıdır. Bu
tasarruflar hibe, vakıf gibi teberru kabilinden olsun veya
kıymetinden daha az bir bedelle satmak yahut kıymetinden çok
bir fiyatla satın almak gibi, satış bedelinde müsamahayı
kapsayan ıvazlı akitlerden olsun müsavidir.


Hâkim, borcunu ödemeyen borçlunun mallarını satıp,
bedelini alacaklılara bölüştürür. Satışa, önce
bozulacak mallardan başlanır. Sonra telef olacaklar, daha sonra
da gayri menkuller satılır. Ancak borçlunun ve bakmakla
yükümlü olduğu kimselerin yiyecek, giyecek, mesken ve benzeri
zaruri ihtiyacına ait şeyleri satamaz (Ibn Âbidîn, a.g.e, V,
103; Damad, Mecmau'l-Enhur, II, 443).


Ebû Hanîfe'ye göre, hâkim borçluyu 2-3 ay hapsettikten sonra, malı
olduğuna dair belirti bulunmaz veya gerçekten yoksul olduğu
ortaya çıkarsa, "Eğer borçlu darlık içinde
bulunuyorsa ona, genişleyene kadar mühlet verin" (el-Bakara,
2/280) ayeti uyarınca serbest bırakır. Fakat
alacaklılar, onu takip eder. Yeniden ödeme gücüne kavuşursa,
bunu aralarında paylaşırlar. Ebû Yûsuf ve Imam Muhammed'e
göre ise, yoksul borçlular yeni mal kazandığı sâbit
olana kadar takip edilmezler. Çünkü yukarıdaki ayet onlara çalışıp
kazanmak için bir mühlet vermeyi öngörmektedir (el-Meydânî, a.g.e,
21-23).


Ebû Hanîfe'nin borçlulara tanıdığı bu geniş
hürriyet zamanla kötüye kullanılmış, borçlular mallarını
alacaklılardan kaçırmak için muvazaalı olarak
satış göstermiş, bir hayra veya çocuklarına
vakfetmiş veya hibede bulunmuştur. Işte bu durum
karşısında müteahhirûn (sonraki) fakihler borcu servetini
aşmış kimselerin hacr altında olmasalar bile,
alacaklılar razı olmadıkça vakıf ve hibe gibi
tasarruflarının nâfiz (yürürlükte) olmayacağına
fetvâ vermişlerdir. Kanunî ve II. Selim devirlerinde şeyhülislamlık
yapan Ebussuud Efendi, sultana arzettiği maruzatında bu hususu açıkça
belirtmiştir (Hamdi Döndüren, Delilleriyle Islâm Hukuku, Istanbul
1983, s. 144).


Konular

Isçi, isçilik
Isçi ücretlerinin miktari
Ishad (sahit tutma)
Iskat ve devir
Iskat-i salat ve devir
Islam dini, kadina aile ve toplum içinde nasil bir yer tayin etmistir? erkegin yaninda yeri nedir?
Islam dini kar için bir sinir getirmis midir
Islam dinine aykiri, küfr ve dinsizligi medh eden kitaplari alip satmak caiz midir?
Islam dinine göre isçinin ücreti hükümdar veya vekili tarafindan tesbit edilebilir mi?
Islam dininin varlik gayesi
Islam dışı kızı islama kazandırmak için evlenilebilir mi
Islam hukuku açisindan avrupa toplulugu
Islam hukukuna göre kefil olan kimse kefaleti karsiliginda ücret isteyebilir mi
Islam hukukuna göre paranin degismesi ve bununla ilgili hükümler
Islam hukukuna göre vakif olan seyi herhangi bir suretle satmak veya satin almak caiz midir
Islam hukukunda borçlular üç kisima ayrilir
Islam hukukunda rüsvet'in durumu (ibn nüceym)
Islam ve avrupa toplulugu
Islama hücum eden bazi gazeteler kuponla kitap vb. seyler veriyorlar. bunlari almamizda bir mahzur var midir?
Islam'a hizmet etmek gayesiyle okudugunu söyleyen bir bayan basörtüsünü çikartarak okuya bilir mi?
Islam'a göre karaborsanin hükmü nedir?
Islama has bir aile tipi var midir? islami ailenin özellikleri nelerdir?
Islamda ahir zaman
Islamda
Islamda evlenmenin hükmü nedir
Islam'da isçi kapsami, beseri hukuktakinden daha genistir.
Islam'da mürtedin öldürülmesinin hikmeti
Islam'da senet ve çek alip vermek caiz midir?
Islami bir elbise sekli teklif edilebilir mi?
Islami bir elbise sekli teklif edilebilir mii