Fıkıh | Konular

Kiraata ücreti caiz gibi gösteren deliller ve tartismasi

1.Ibni Abbâs'tan rivayet edilen "LEDIG" hadisi :


"Rasûlüllah'ın ashabından bir grup, bir suyun
yanına uğramıştı. Orada bulunanlardan birini
yılan sokmuştu. Bir adam onlara gelip : "Içinizde
"rukye" (okuyarak tedavi) yapan kimse var mı?
Buradakilerden birini yılan soktu" deyince içlerinden birisi çıktı
ve bir koyun karşılığı "Fâtiha"yı
okudu. Koyunu alıp arkadaşlarının yanına gelince,
onlar bunu hoş görmediler ve: "Allah'ın Kitabı
karşılığı ücret aldın ha?!" dediler.
Medine'ye döndüklerinde de, Rasûlüllah'a (s.a.v.), "Bu adam
Allah'ın kitabı'na ücret aldı" diye şikâyette
bulundular. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v.) : "Ücret almanıza
en lâyık olan şey Allah'ın Kitabı'dır. "
buyurdular. " (Sevkânî, Neylü'l-evtâr, Mısır, e!-Bâbi'I-Halebi
I391 (l971 ) V/325; Buhârî,N/121; el-Âynî, ?Umdetü'l-Kâr-î,
Dârü'-Ihyai't-türâsi'l-Arabî (Tarihsiz ofset), XN/95.)


Münakaşası :Bu hadîs-i şerif, ifadenin
umumiliğine bakıldığında, Kur'ân Kerimi hem öğretme,
hem de okuma karşılığı ücret almayı câiz kılar
gibi görülür. Ancak az sonra sıralayacağımız, haram
kılan Hadislerden sonra, onlarla çatışır gibi görünen
bu hadîs-i şerifin şu manada olduğu
anlaşılır :


a - Burada karşılığında ücret almak câiz
olan şey, Kur'ân okumak değil, rukye yapmaktır. (Sevkânî,
age. V/326. ) Rukye'de Kur'ân'dan unsurlar bulunması, bu hükmü değiştirmez.
(?Aynî, age. Vll/96.) Ayrıca rukye tedavi için yapılır.
Tedaviden ücret almak ise câizdir. (el-Cezîrî, el-Fıkh'u ?ale'l-mezâhibi'I-erba'a,
Mısır, l392 NI/l28.)


b - Bu nassın Kur'ân okuma karşılığı
ücret almayı tecviz ettiği düşünülse bile, -biraz sonra
kaydedileceği üzere- ücreti men eden bir kısım haberler
de vardır. "Birisi haram, diğeri helâl kılan iki
haber tearruz ettiğinde, helâl kılanın mensuh
olduğuna hükmedilir. " (el-Cezîrî, el-Fıkh'u ?ale'l-mezâhibi'I-erba'a,
Mısır, l392 NI/l28.)


c - Ibnü'1-Cevzi de, kendi mezhep imamlarından naklen, buna
şöyle cevap vermiştir: "Suyun yanında bulunan ve
rukye yaptıran insanlar kâfir idiler. Kâfirin malını
almak câizdir. Sonra misafir ağırlamak farzdır; onlar buna
riayet etmemişlerdi. Binaenaleyh, misafir, kendisini
ağırlamayanın malından, ihtiyacı miktarı
alabilir. Ayrıca rukye, salt ibadet değildir. Yani rukyeye
ücret alınabilir. " .


Kurtubî de; Rukyeden ücret almanın câiz olmasını,
Kur'ân'dan ücret almanın cevazına delil kabul etmeyiz."
diyor. (?Aynî, age. Xll/96; Ibni Abidîn, Sifâ'u!-?alîl, s.155,
Raddü'l-Muhtâr, VI/57.)


d - Hanefîlerden bazıları: "Ücret almanıza en lâyık
olanı Allah'ın Kitabı'dir." sözü, ifadenin gelişine
bakarak, rukye yapmak istediğinizde.:." takdiriyle düşünülmelidir,
demişlerdir. (?Aynî, age. X/ll/96)Bazıları buradaki
"ücret"ten muradın "sevab" olduğunu söylemişlerse
de, hadîs-i şerifin söyleniş sebebi buna engeldir. Yine bu hadîs-i
şerifin ücreti men eden diğer hadîs-i şeriflerle
neshedildiği görüşü de, "sırf ihtimalle nesh sabit
olmaz." denilerek tenkide uğramıştır. (Sevkânî,
age. V/326; ?Aynî, age. XN/96)2 - Buhâri ve Müslim'in rivayet
ettikleri Sehl b. Sa'îd Hadîsi : (Buhârî, Vll/8; Müslim, N/1040
(Kitab l6, bab 13)) Bu uzun hadîs-i şerîfte Rasûlüllah (s.a.v)ın
evlenmek isteyen bir kadını, yanında bulunan bir istekliye:
"Kur'ân'dan bildiğinle onu sana nikâhladım. (Sevkânî,
age. Vl324, 325.)" Bir başka rivayette: "... Mülküne
verdim. Buhârî, Fedâilü'I Kur'ân 21, Nikâh 37, 40; Ebû Dâvûd,
nikâh l7; Tirmizî, nikâh 23; Ibn Mâce nikâh 17; Darîmî nikah
19.)" Müslim'in bir rivayetinde: "Ona Kur'ân öğretmen
karşılığında onu sana eş yaptım. (Buhârî
nikâh I4; Müslim nikâh 76.)" Ebû Dâvud'un bir rivayetinde:


"Ona yirmi âyet öğretirsen, o senin karındır. (Müslim
nikâh 77.)" Ahmed'in bir rivayetinde: "Kur'ân'dan bildiklerine
karşılık, onu sana nikâhladım." buyuruyor (Ebû
Dâvûd, nikâh 30.)


Münakaşası:Buradan mutlak cevaz anlamak isteyenler
olmuşsa da, cevap olarak :ta Rasûlüllah (s.a.v.) bu kadını
adı geçene, ona Kur'ân öğretmesini mehir yaparak değil,
Kurân'dan birşeyler ezbere bilmesine ikram için, aslen mehirsiz
olarak nikâhlamıştır. (Müsned V/330, ayrıca bk.
Buhari nikah 50. Sevkanı, age. V/325.)


b - Bu muamele, sadece o kadın ve o erkeğe hastır. Sa'id
b. Mansûr'un Nu'mân el-Ezdî'den rivayet ettiği şu hadîs-i
şerif de bunu gösterir :"Rasûlüllah (s.a.v.), bir kadını,
Kur ân'dan bir süre karşılığında evlendirdi ve
buyurdu ki: "(Kur'ân) Senden sonra hiç kimse için mehir olmayacaktır."
(a.y.) Işte bu hadîs-i şerîf için bu görüşler
serdedilmektedir; ancak Ebû Dâvûd rivayeti, birinci izahı yersiz
kılmaktadır.


3 - Ahmed b. Hanbel'in Hâlid b. "Adıyy'den rivayet
ettiği :


"Kime, istemeksizin ve gönlünden de arzu etmeksizin kardeşinden
bir şey gelirse, onu kabul etsin; reddetmesin. O ancak A1lah'ın
ona gönderdiği bir rızıktır. (Heysemi,
Mecma'u'z-Zvaid NI/100.)" meâlindeki, hadîs-i şerif:


Ve yine aynı manada Ibni Ömer hadîsi:


" Bu maldan (zekât malından) istemeksizin ve gönlünden de
geçmeksizin sana bir şey gelirse onu al. Böyle olmazsa alma ve onu
kendin için kullanma. (Buhari, ahkam 17, zekat 51; Müslim, Zekat 110,
111; Nesai, zekat 94; ayrıca bk. Sevkanı age. IV/183.)


Münakaşası:


a - Her iki hadîs-i şerîf de umumîdir; konunun diğer
hadisleriyle tahsis edilirler. (Sevkanı, age V/325)


b- Ibni Ömer rivayetindeki "Böyle olmazsa alma... "kaydından
da anlaşılacağı gibi, ücretle Kur'ân okuma, bu
hükmün yine dışında kalır. Zira okuduğunun
karşılığında, tesadüfen, bir iki defa bir
şeyler alanlar, çok nadir bir ihtimalle, böyle bir bekleyiş içinde
olmayabilirler ama, başkaları tarafından bu işin
parayla icra edildiğini bilen bir okuyucunun. işin sonundaki
ücreti düşünmemesi. muhal derecesinde nadirattandır.
Binaenaleyh, tecviz konusundaki bu kapalı ve ?amm' naslarla, Kur'ân-ı
Kerim tilâvetine ücret alınabileceğine fetva vermek, ne nasla
amel, ne de sağlam ictihat olmuş olur.




Konular