Fıkıh | Konular

Mesru

Şeriata uygun, şeriatca yasaklanmayan davranış.
Islam hukukunda farz, vacib, sünnet, müstahab ve mübah olarak tanımlanan
davranışları belirtir. Şerî, helal, caiz kelimeleri
de meşru ile aynı anlamı karşılar. Gayrı
meşru deyimi ise meşru olmayanı, Islam şeriatında
haram ve mekruh olan davranışları dile getirir.


Toplum halinde yaşayan insanlar, belli kurallara uymak
zorundadırlar. Bu kurallardan bazıları emredici
bazıları da yasaklayıcı niteliktedir. Toplum düzeninin
sağlanması,haksızlıkların önüne geçilmesi
için uyulması zaruri olan bu kurallara hukuk kuralları denir.
Bu kurallara uymayanlara müeyyide (yaptırım) uygulanarak,
uymaları sağlanır. Işte kanunlarla
yasaklanmamış olan, başka bir ifadeyle, kurallara uygun
olan davranış ve fiillere kanuna uygun anlamında meşru
fiiller denir.


Hukuk sistemleri, ilâhi hukuk sistemi ve beşeri hukuk sistemi
olmak üzere ikiye ayrılır. Islâm şeriatı, ilâhi bir
hukuk sistemidir. Bu sisteme göre Meşruluğun kaynağı
(şari) Allah ve Resulu'dur. Başka bir deyişle şeriat
koyma, insan ve toplum hayatını düzenleyecek kanun ve kurallar
getirme yetkisine yalnızca Allah ve Resulu sahiptir. Bu nedenle
meşruiyetin sınırları Islâm şeriatınca
belirlenir. Şeriatca yapılması istenilen, teşvik
edilen ya da yasaklanmayan davranış ve fiiller meşrudur.
Şeriatın yasakladığı ya da
yapılmasını hoş görmediği davranışlar
da gayrı meşrudur. Bir Müslüman, bu konuda seçim hakkına
da sahip değildir.


Beşeri hukuk sistemleri de insan ve toplum hayatını düzenleyen,
yasaklar getiren kanun ve kurallar koyarak insanların bunlara göre
davranmalarını ister. Fakat bu sistemler kanun koyucu olarak
Allah'ı değil, belli bir insan ya da kurumu tanırlar. Böyle
bir hukuk sisteminin yürürlükte olduğu toplumlarda Islâmi anlamda
bir meşruiyetten söz edilemez. Çünkü Islâm açısından,
her şeyden önce, sistemin kendisi özü bakımından,
gayrı meşrudur. Bu nedenle böyle bir sistemde meşru
sayılan bir davranış, gerçekte gayrı meşru
olabilir. Sözgelimi beşeri hukuk sistemlerinde zina yapmak, içki
içmek, faiz alıp vermek meşru (yasal)
davranışlardır. Oysa bunlar Islâm şeriatınca
kesin biçimde yasaklanmıştır ve bu nedenle de gayrı
meşrudur.


Islâm'a göre bir fiilin meşru olup olmadığı Islâm
Hukukunun kaynakları (Edille-i Şer'iyye) dediğimiz Kitap, Sünnet,
Icma' ve Kıyasla bilinir. Meşru olup olmadığı
hakkında bu kaynaklarda açık bir hüküm yoksa, fayda-zarar
(maslahat) ve zaruret gibi hususlar gözönünde tutularak içtihad yapılır.


Islâmda haram olduğu kesin olarak bildirilmiş şeyler
vardır. Bunların dışındakiler genellikle mübah
(meşru) kapsamına girer. Meşru olup olmadığı
açık olarak bilinemeyen (şüpheli) şeylerin terkedilmesi,
takva açısından tavsiye edilmiştir (bk. Riyâzus-Sâlihin,
s. 419). Ayrıca Hadislerde bir şeyin meşru olup
olmadığını ayırmak için bazı ölçüler
verilmiştir. Buna göre kalbi rahatsız eden ve insanların
bilmesi istenmeyen şey, kalbin şüpheye düştüğü
şey gayrı-meşru (ism:günüh); kalbin huzur duyduğu,
şüpheye düşmediği şey meşru'dur (birr : iyilik)
(et-Terğib ve't-Terhib, 3/215-216).


Konular