Fıkıh | Konular

Mudarabe sözlesmesinin sona ermesi:

l) Tarafların tek yanlı iradesiyle fesih: İşletmeci
veya sermaye sahibi, süresi belirlenmemiş olan mudarabeyi
diledikleri zaman feshetme yetkisine sahiptir. Mudârib vekil, sermayedar
vekâlet veren durumunda olduğu için, tarafların bu vekâlet
ilişkisini sona erdirme imkânı vardır. Ancak fesih
tasarrufunun geçerli olması için karşı tarafın bunu
öğrenmesi, ayrıca ana paranın nakit para kabilinden elde
bulunması da gereklidir. Aksi halde ya mal taksimi yapılır,
ya da malın paraya dönüşmesi için mudâribe ek süre verilir
(el-Kâsânî, a.g.e., VI, 112; İbnü'l-Hümâm, a.g.e., VII, 74
vd.).


2) Taraflardan birisinin ölümü: İslâm hukukçularının
çoğunluğuna göre mudârib veya sermayedâr ölünce mudârabe
sona erer. Çünkü ölüm, vekâlet ilişkisini sona erdirir.
Karşı tarafın ölümü öğrenmesi de şart
değildir. Mâlikîlere göre ölüm, mudarebe akdini sonra erdirmez.
Bu hak mirasçılara intikal eder.


3) Akıl hastalığı: Taraflardan birisi akıl
hastası olunca mudarabe sona erer. Prensip olarak vekâlet ilişkisini
sona erdiren şeyler mudarabeyi de sona erdirir.


4) Dinden çıkmak: Ebû Hanîfe'ye göre, sermaye sahibi İslâm'ı
terkettiği ve bu hâliyle öldüğü veya öldürüldüğü,
yahut düşman ülkesine (dârulharb) sığındığı
zaman, irtidat tarihinden geçerli olmak üzere mudarabe akdi sona ermiş
sayılır. Ancak bunun aksine mudâribin dinden çıkması
mudarabe akdini etkilemez. Bu konuda görüş birliği
vardır. Mudaribin, sermaye sahibinin irtidadından sonra
yapacağı alış-veriş mevkuftur
(askıdadır). Sermayedar İslâm'a dönerse geçerli olur.
Aksi halde, mudarib ana para nakit halinde iken mal almışsa, bu
mallar ve kârı kendisine ait olur. Mudarebe malı eşya
kabilindense, bunları nakde çevirmeye devam etme hakkı
vardır. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre ise irtidat,
mudarabeyi doğrudan etkilemez. Ancak sermayedar bu sebeple ölür
veya öldürülür yahut, düşman ülkesine sığındığı
karara bağlanırsa, ölümle ilgili hükümler cereyan eder
(es-Serahsî, a.g.e., XXII,104, XXI, 86; el Kâsânî, a.g.e., VI, 112;
İbnü'l-Hümâm age, XXI, 74 vd),


5) Ana paranın helak olması: Ana para mudâribin elinde mal
almadan önce helâk olsa mudarebe akdi ortadan kalkar. Mudâribin
sermayeyi istihlâkı veya izinsiz olarak tasadduku yahut
başkasına vermesi ve bunun da sermayeyi istihlâkı halleri
de akdi sona erdirir. Mudâribin yetki sınırlarını
aşarak yapacağı bu gibi tasarruflardan sorumluluğu söz
konusu olur (el-Kâsânî, a.g.e., VI, 113; ez-Zühaylî, a.g.e., IV,
874).




Konular