Fıkıh | Konular

Zina iftirasi cezasinda (kazf) zaman asimi

Kazf haddinde zaman aşımı söz konusu değildir. Bu
yüzden zina iftirası yapıldığına dair
şahitlik, olayın üzerinden uzun süre geçtikten sonra yapılsa
bile şahitlikleri kabul edilir. Çünkü diğer hadlerden
farklı olarak kazf şahitliği geciktirmede kin ve töhmet
ihtimali bulunmaz. Çünkü kazfte önce dava açılması
şartı aranır. Buna göre, şahitliği yerine
getirmedeki gecikmenin davayı açmadaki gecikmeden kaynaklanması
da mümkündür (el-Kâsânî, el-Bedâyi', 1. Baskı, Beyrut
1328/1910, VII, 46).


Diğer yandan zaman aşımı cinayete
şahitliğin kabulüne de engel olmaz. Böylece zaman aşımı
kazf ve katl dışında diğer hadlerde etkisini gösterir.
Şarap içmede zaman aşımının etkili oluşu,
şarabın kokusunun yok olması ile ilgilidir. Günümüzde
kanda alkol araştırılması yoluyla bu sürenin uzatılabileceği
mümkün hale gelmiştir.


Dövme, sövme, çirkin sözler söyleme gibi Islâm Devletinin koyacağı
cezanın (ta'zîr)* uygulanacağı konularda suçu inkâr
edene yemin teklif edilir ve bu suçlar zaman aşımı ile de
düşmez. Bu konularda, diğer hukuk davalarında olduğu
gibi kadınların şahitliği de geçerlidir
(ez-Zühaylî, a.g.e., VI, 521).



Eş veya Hısımların Nafakasının Zaman
Aşımına Uğraması


1-Eşin Nafakasının Düşmesi:



Kadının kocasından alacağı nafaka; ibra,
ölüm, kocasına itaatsızlık, dinden çıkma ve
evliliğin bir ma'siyet yüzünden kadın tarafından olan bir
nedenle sona ermesi gibi sebeplerle düşeceği gibi, bazı
durumlarda zamanın geçmesi ile de düşebilir. Nitekim,
kadının nafakası kocasına gerekli olduktan sonra hâkim
tarafından veya karşılıklı rıza ile
miktarı belirlenip, zimmette bir borç halini almadıkça zamanın
geçmesiyle düşer. Hâkim nafakaya hüküm verip bir zimmet borcu
halini aldıktan sonra ise artık zamanın geçmesiyle nafaka
düşmez. Bu Hanefîlerin görüşüdür.


Mâlikîlere ve geri kalan mezheplere göre, nafaka hiç bir durumda
zaman aşımına uğramaz. Eş birikmiş
nafakası için kocasına döner. Hısımların
nafakası ise bunun aksine olup zaman aşımı ile düşer
(bk. el-Kâsânî, el-Bedâyi, IV, 22, 29 vd.; Ibnü'l-Hümâm,
Fethu'l-Kadîr, III, 332 vd.; Ibn Abidîn, Mısır t.y., II, 889
vd.; Ibn Rüşd, Bidâyetü'l-Müctehid, Mısır t.y., II, 54;
Ibn Kudâme, el-Muğnî, VII, 578, 604, 611 vd.; eş-Şirâzî,
el-Mühezzeb, II, 160)


Konular