Müslim-gayri müslim iliskileri
Soru: Bir müslüman, ehli kitap olan ya da olmayan gayri müslimlerle
ne derecede ve ne tür ilişki kurabilir?
Cevap: Ali-Imrân suresi 118. ayetinin meali şöyledir: "Ey
iman edenler, kendi (din kardeş) lerinizden başkasını
(dost ve) sırdaş edinmeyin. (Çünkü) Onlar size şer ve
fesat yapmakta hiç kusur etmezler, size sıkıntı verecek
şeyleri arzu ederler. Hakikat onların (kin ve)
buğzları ağızlarından (taşıp) ortaya çıkmıştır.
İçlerinde sakladıkları (düşmanlık) ise daha büyüktür.
Size ayetlerimizi açıkladık, eğer düşünürseniz.
İşte siz o kimselersiniz ki onları seversiniz, halbuki
onlar sizi sevmezler..."
Bu ayet-i kerime, cahiliyet döneminde tanıdıkları
Yahudilerle gidip gelmeyi kesmeyen müslümanları ikaz için gelmiştir
(bk. Taberî, IV/61; Ibnül-Cevzî, Zâdü'l-Mesir, I/446). Onlarla aralarında
hâlâ komşuluk, arkadaşlık, antlaşma vb.
ilişkiler vardı (Ibnül-Cevzi agy.). Mealde "sırdaş"
diye terceme edilen "bitâne" kelimesi; içli-dışlı
olunan, iç durumunu bilen, kendisi ile ülfet ve ünsiyet kurulup neşelenilen
kimse anlamlarına gelir (agk.; Cessâs, N/324). Bunu açıklar
mahiyette Rasulüllah Efedimiz (sav) de: "Müşriklerin
ateşi ile aydınlanmayın" (Beyhakî,
Es-Sünenü'1-Kübra, X/127) buyumiustur ki; işlerinizde müşriklere
danışmayın, onlardan danışman istihdam etmeyin,
diye açıklanmıştır (bk. Kurtubî, IV/179, 80). Bu
manaları destekleyen birçok ayet ve hadis vardır.