Müstehap
Kelime anlamı hoş karşılanan ve güzel görülen
demektir. Daha az kuvvetli sünnetler ve Peygamberimizin az zaman yaptığı
şeylerdir. Sünnetlere ve müstehaplara aynı zamanda "nâfile"
de denir. Bu terim bizim dilimizdeki "boşuna"
anlamında değil, kendi anlamında, yani "ilâve, ek
fazlalık" anlamında kullanılır. Yani, sünnet kılan
birisi, asıl görevine güzel bir ek ve bir fazlalık
yapmış demektir. Tıpkı; bir yetkilinın meselâ
Ahmed'e, "Abdullah fakir bir insandır, ona bir takım elbise
ver", dediğinde Ahmed'in Abdullah'a takım elbise
yanında gömlek, kazak ve çorap da vermesi gibi
Farz, vâcip, sünnet ve müstehabı bir ömekle açıklayabiliriz:
Bir insanın başı ve gövdesi farz, kolları ve
bacakları vâcip, kulakları, saçları ve tinakları
kuvvetli sünnet, kasları ve tüyleri az kuvvetli sünnet, renginin
temiz ve sadeligi de müstehap yerindedir. Bu örneğe
vurduğumuzda ibadeflerin şartları ve rükünleri de farz
gibidir. Yani başı olmayan insan, nasıl insan olarak
kalamazsa, şartı, meselâ abdesti ve rüknü, meselâ secdesi
olmayan namaz da namaz olmaz.