Kadinlarin kabir ziyareti konusu
Öncelikle Kur'an-ı Kerim'de kabirleri ziyaret etmenin ya da
etmemenin gerektiğine dair bir ayet yoktur. Rasülullah (s.a.s.)
Efendimiz de Islamın bidayetinde kabirleri ziyaret etmeyi
yasaklamışlardı. Çünkü insanlar henüz
"tevhid" ve "şirk" sınırını
net olarak ayırd edemiyorlardı. Kabri ziyaret eden, onun için
Allah'tan bağışlanma dileyeceğine (istiğfar
edeceğine) onu ilahi bir güç gibi düşünüp ondan birşey
isteyebilirdi. Sıkıntısını giderebilip,
isteklerini yerine getirebileceğini zannedebilirdi. Bilahere mü'minler
imanı ve şirki iyi kavrayınca Rasülullah (s.a.s.)
Efendimiz şöyle buyurdu:" Size kabir ziyaretini yasaklamıştım.
Artık şimdi ziyaret edin. Çünkü bu size ahireti hatırlatır."(
Burhânuddin el-Câberî, Rusûhu'I-ahbâr 142 (Müsnedü'I-Imâm Şâfiî,
Müslim ve Tirmizi den. Tirmizî, hasen-sahih olduğunu söyler))
Bununla aynı zamanda şunlar denmek isteniyor gibiydi: a) Kabir,
ahireti hatırlamak için ziyaret edilir.
Inananlar kabir ziyaretiyle ahireti düşünme.noktasına
gelince kabirleri ziyaret etmelerinin yasaklanmasına gerek yoktur.
Ya da; kabir ziyareti size önceleri başka şeyler
hatırlatırdı ve yasaklandınız. Artık
ahireti hatırlatıyor, öyleyse ziyaret edebilirsiniz.
Rasülullah Efendimiz (s.a.s.) bizzat kendileri annesinin kabrini
ziyaret ettiler, ağladılar ve,yanında bulunanları da
ağlattılar ve buyurdularki, "Rabbim'den ona mağfiret
dileme konusunda izin istedim, alamadım, kabrini ziyaret etme
konusunda izin istedim, izin edildi. Siz de kabirleri ziyaret edin.
Çünkü bu,, ölümü hatırlatır."(Ca'berî, agk.
(Müslim, Ebû Dâvûd, Nesâi, Ibn Mâce, Ibn Hibbân,Beyhakî K. den))
"Allah habire kabirleri ziyaret eden kadınlara lanet
etsin."( Câberi, age.143 (Tirmizi'den Hasen-sahih)) Ibn Abbas
rivayetinde "habire" kaydı yoktur.(Câ'beri, age 144 (Ebû
Dâvûd, Ibn. Hibbân Ahmed ve Müstedrek'ten))
4-" Ibn Ebî Müleyke diyor ki, bir gün Aişe (vâlidemiz)
kabristandan geliyordu."Ey mü'minlerin annesi nereden
geliyorsunuz?" diye sordum "Kardeşim Abdurrahmanın
kabrini ziyaretten" dedi. "Rasülullah kabir ziyaretini
yasaklamamış mıydı?" dedim. "Evet
yasaklamıştı ama sonra ziyaret edilmesini emretti,"
diye cevap verdi". (Ca'beri age 145 (Müstedrek -sahih- ve Ibn
Mâce'den))
Konu hakkında malum ve meşhur olan hadisler bunlardır. Görüldüğü
gibi bu hadislerin hepsini birarada değerlendirip, tereddütsüz tek
bir mâna çıkarmak müşkildir.
Islam âlimlerinin çoğu; kabır ziyareti önce herkese yasaktı,
sonra buna müsaade edildi, ama (üç numaralı hadisle) yasak
kadınlar için devam etti. "Lanet" haramlığı
ifade eder. Binaenaleyh, kabir ziyareti herhalükarda kadınlar için
haramdır, görüşündedirler.( bk. Hâfiz Ebûbekr el-Hâzimî,
el-I'tibâr 100; Câ'beri, age 144; Ahmed el-Bennâ el- Fethurrahmanî
VNI/162-163) Niçin kadınlara haramdır sorusuna da, çünkü
onlar ağlar ve bağırır, çağırırlar,
sabırsızlık gösterirler, diye cevap vermişlerdir.
(Adı.geçen yerler)
Buna kadınların batıl inançlara kanmaya daha meyyal
olmalarını, iman-şirk çizgisine pek dikkat edememelerini,
kabir ziyareti sırasında çokça tehlikeli bid'atlara düşmelerini
de ekleyebiliriz. Bu âlimler ayrıca derler ki, (birinci hadis) kabir
ziyaretini kadın-erkek herkese serbest bırakmakta, (üçüncü
hadis) ise kadınlara yasaklamaktadır. Bu hadîslerin hangisinin
önce varid olduğu bilinmemektedir. Meselâ, kadınlara
yasaklayan (üçüncü hadis) önce; diğeri sonra olduğunu
bilmiş olsak, sonraki izinin önceki yasağı
kaldırdığına (onu neshettiğine) hükmeder ve kadınların
da ziyarette serbest olduğunu söyleyebilirdik. Ama bunu bilemiyoruz.
Öyleyse ihtiyatli olanla amel etmeliyiz. Bu ise ziyaretin kadınlara
yasak olmasıdır.Bazı âlimlere göre ise; önceden kabir
ziyareti yasaktı. Sonra (birinci hadîsle) kadın erkek
ayırımı yapılmadan (umumen) buna izin verildi.
Dolayısıyla kabir ziyareti kadınlar için de serbest
(mübah) olmuş olur. (Dördüncü) Hz. Âişe hadîsi de bunu
gösterir. Bu takdirde, kabirleri ziyaret eden kadınlara lânet eden
(üçüncü) hadis de izin veren (birinci) hadisten önce varid olmuş
olur. Hanefî âlimlerin çoğunun görüşü budur,(bk. Ahined
el-Bennâ agk.)
Buna -âcizâne- biz de şunu eklemek istiyoruz: Önceden kabir
ziyareti yasaktı sonra (birinci hadîsle) buna izin verildi. Yasak
da, izin de kadın erkek ayırımı yapmamaktadır,
yani umum ifade etmektedir. Bu durumda yasak hadisi izin hadisiyle
neshedilmiş olur. Kabirleri ziyaret eden kadınlara lânet eden
hadisi daha sonra vârid olmuş kabul edersek, nesih
tekrarlanmış ve yasağı nesheden izin hadîsi de
neshedilmiş olur ki, bu pek güzel değildir. Bunu, izin
hadisinden kadınları istisna ya da tahsis saymamız da mümkün
değildir. Çünkü birbirinin devamı olarak varid
olmamışlardır. Öyleyse izin kadınlar için de
geçerli olmalıdır.Zâten Kurtubi gibi bazıları da
"lânet hadîsi"ndeki mubâlağa kalıbına (zevvârât)
bakarak lânetin sadece çokça ziyâret eden kadınlara has
olduğunu, çünkü böylece onların kocalarının
hukuklarını çiğnediklerini vb. söylemişler(Ahmed
el-Bennâ age. VNI/160-161) ama işaret ettiğimiz Ibn Abbâs
rivâyeti mübalağasız olduğundan bu izah çok ikna edici
görülmemektedir.
Ancak şirk ve bid'at davranışların,
bağırılıp çağırmaların olduğu
yerde ziyaret haram olmuş olur. Ama bu erkekler için de böyledir.
Bu takdirde iki görüşü birleştirerek şöyle demek
mümkün olabilir:
Izin, kadın erkek, herkes için geçerlidir. Ancak kadınların
kabir ziyaretlerinden doğacak faydalar; doğacak zararlardan
genellikle çok fazla olmaktadır. Öyleyse ihtiyatlı olan
davranış kadınların kabir ziyaretine çıkmamalarıdır.
Ama bilgili ve tevhid-şirk sınırını
ayırdedebilecek şuura sahip, kabir ziyaretiyle fânîlerden
meded uman değil, ibret ve öğüt alabilecek akıllı
kadınların bu şartlarla kabir ziyaretinde bulunmaları,
onlar için faydalı olabilir. Aslında bu şartlar -daha
önce değindiğimiz gibi- erkek için de geçerlidir. Öyleyse
ziyareti yasak ve mahzurlu kılan şey, kadın olmak
değil, bu şartlara riayet edememektir. Ne var ki, bu rîayetsizlik
genellikle kadınlarda daha çok görüldüğünden onlar
özellikle sözkonusu edilmiş olmalıdırlar.(Bu konu için
ayrıca bk. Davudoğlu, Müslim şerhi V/258 vd;
Elmalılı IX/6046 vd.)