Karisini dövme hakki
Aile huzursuzluklarında kocanın karısını dövme 
 hakkı var mıdır? Varsa derecesi nedir?
Sıradan âile huzursuzluklarında, kocanın 
 karısını dövme hakkı yoktur. Çünkü huzursuzluğun 
 sebebi erkekte de olabilir. Hiç birisinin elinde de olmayabilir. Kadında 
 olmakla birlikte, basit bir sebep ya da bir yanılma ve bir hatâ da 
 olabilir. Eğer erkeğin karısını 
 kayıtsız şartsız dövme hakkı olsaydı, 
 erkeğin güçlü olması, zalimleşmesine sebep olurdu. Allah 
 Rasûlü Efendimiz (s.a.v.) hanımlarına hiç vurmuş 
 değildir. Halbuki, hanımlarının onu üzdügü, kırdığı, 
 hattâ ona karşı birlik olup söz ettikleri vardır. O, 
 hanımlarına hiç vurmadığı gibi, onlara sözlede 
 hakaret etmemiş ve ümmetine de hanımlarına iyi 
 davranmalarını emretmiş, onların erkeklere 
 Allah'ın birer emaneti olduklarını 
 hatırlatmıştır. Ancak değil dövmeye, âileleri yıkıp 
 parçalamaya kadar giden huzursuzluklar da vardır. Böyle durumlarda 
 bazen bir iki tokat işe yarar, evdeki otorite boşluğunu 
 giderir, kadına evin bir hakimi olduğunu hatırlatır ve 
 bir ilâç olarak başvurulan bu çâre, çok büyük felâketlere ve 
 kötülüklere engel olabilir. Ancak bu bir ilâçtır. Hastalık 
 kangren olmaya yüz tutmadan kullanılmaz ve dozu da fazla kaçırılmaz. 
 Aksi halde kötü olan yan etkileri olur. Kur'ân-ı Kerimin bu 
 konudaki âyeti ilginçtir: "Allah'ın bazılarını 
 bazılarına üstün yaratması sebebiyle erkekler 
 kadınlar üzerine hakimdirler. Bir de erkekler mallarından 
 harcamaktadırlar. Iyi kadınlar itaatli olanlardır. 
 Allah'ın (onları) koruması sebebiyle görünmeyeni 
 koruyanlardır. Başkaldırmalarından (nüsûz) korktuğunuz 
 kadınlara öğüt verin. (Vazgeçmezlerse) onları 
 yataklarında yalnız bırakın. (Yine kâr etmezse) döğün. 
 Size itaat ederlerse aleyhlerine bir yol aramayın. Doğrusu Allah 
 yücedir, büyüktür" (Nisâ (4) 34) Tefsirciler, başkaldırma 
 diye terceme edilen"nüsûz"ü: Eşinden tiksinme, ona isyan 
 etme, yüz çevirme, bugzetme, eşi için kokulanıp süslenmeme, 
 eşinin arzusunu menetme, eşinin evinde oturmayıp başka 
 evde ve başkalarıyla oturma... (147 ibn Kesîr N/257; Kurtubî 
 NI/170; Elmalı N/1351; Lisânü'I-Arap "ne-seze" md.) diye 
 açıklamışlardır. Anlaşılacağı 
 üzere kadının bu duruma gelinceye kadar dövülmesi yasaktır. 
 Yüzde bir de olsa, işi bu duruma kadar götüren kadın için 
 aslında başka çâre de yoktur. Ya verilen öğütleri 
 tutar, iş biter. Ya kocası yatağına girdiği halde 
 ona sırtını döner. Ilgilenmez ve bu yolla uslanmasına 
 çalışır. Çünkü bu, kadınlar için çok etkili bir 
 çâredir. Bu da olmazsa iş boşanmaya kadar gelmiş ve yuva 
 cehenneme dönmüş demektir. Ama boşanma daha büyük 
 felâketlere ve yıkımlara sebep olabilir: Onun için dağlama 
 kabilinden, son çare olarak incitmeyecek ve iz bırakmayacak kadar dövmeye 
 başvurulur. Çünkü bu duruma düşenlerin bir çoğunu bu 
 hafif dayak yola getirir ve çoğu boşânmaları önler. 
 Önlemezse Islâm, yine erkeğin boşamasına izin vermez ve 
 iki tarafın akrabasından seçilecek hakemlerin arabuluculuk 
 yapmasını önerir. ( Nisâ (4) 35)
1- Kadının dövülmesini gerektirecek davranışlar 
 çok az görülecek davranışlar olduğu için, kadın dövme 
 Islâm'da hoş karşılanmamış, hele bu sebepler 
 yokken dövmeye cevazı verilmemiştir. Allah Resûlü Efendimiz: 
 "Allah'ın kızcağızlarını dövmeyin" 
 (Ibn Kesîr N/258) "Kadınlar hakkında Allah'tan 
 korkun." (Ebû Dâvûd, menâsik 56; Ibn Mâce, menâsik 84; Kurtubî 
 NI/172) "Kadınlar hakkında birbirinize hayır öğütlerde 
 bulunun" (Kurtubî NI/173) "... Irzınızı 
 başkalarına çiğnetirlerse onları incitmeden dövün 
 (Mûslim, hac 147; Tirmizî, radâ' 11; Ebû Dâvûd, menâsik 56 -Ibn 
 Kesîr N/258) "Dövdüğünüzde yüzlerine vurmayın" 
 (153) buyurmuştur.
2- Sebepleri bulduktan sonra başka çâresi de bulunamayan dövme, 
 kangren olup kesilmeye yüz tutmuş uzvu kesilmekten kurtarmak için 
 bir son çâre ve bir acı ilâçtir. Zaruret görülmeden kullanılmamalıdır.
3- Kafa kaldıran kadınların bir kısmı 
 mazohisttir; kocasının bir yigit rolünde ve otoriter görmek 
 ister; hattâ dövülmekten hoşlanır ve rahatlar.
4- Aslında Islâma bu noktada karşı çıkanların 
 pek çoğu, daha durum, İslamın dövmeye izin verdiği 
 aşamaya gelmeden karılarını döverler, pek çoğu 
 da onlardan boşanırlar. Hattâ karılarının kolunu 
 başını kıranlar da olur. Islâm bunların hiçbirisine 
 izin vermez. Ne sebeple olursa olsun, karısının bir uzvunu 
 kıran, ona diyet ödemek zorunda bırakılır. (Konu için 
 ayrıca bk. Halebî, Sağîr 395 Kebîr, 621 (Aynı müellife 
 ait bu iki kaynakta kadının namaz kılmaması ve 
 yıkanmayı (guslü) terk etmesi dövülmesini meşru 
 kılan sebeplerden gösterilir); Canan, Terbiye 391)
5- Dövmeye izin verilme noktasına geldikten sonra da; 
 kadının yüzüne vurulmaz; incitici ve iz bırakıci 
 şekilde dövülmez. Dövmekten gaye onun çaydırılıcığıdır.




 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.
 e-posta adresimize mail atabilirsiniz.