Koku
Koku sürünmek de, meşru olan süslerime yollarından
biridir. Peygamberimiz (s.a.s.) dünyadan sevdigi üç şeyden birinin
güzel koku olduğunu, (Nesâî isratü'n-nisâ 1; Müsned NI/128,199,
285.) kötü kokulardan hem insanların, hem de meleklerin nefret
ettiğini, câmilere ve cemaatlere giden erkeklerin güzel kokular
sürünerek gitmelerini, sogan, sarmısak (biz ona bir de sigara
ekleyelim) gibi ağır kokulu şeyler yedikleri zaman
cemaatlere gitmemelerini emretmiştir. (Mûslim, mesâcid 69, 71, 76,
77; Ebû Dâvûd, at'ime 40; Nesâî, mesâcid 17; Ibn Mâce, ikâme 58;
Muvatta', taharet 1; Müsned N/266, 429.) Kadınların koku sürünmelerini
yasaklamamış ve bu da "takriri" bir sünnet olmuştur.
Hattâ bazı âlimler buna ve güzel kokunun tabiî bir haz olduğuna
bakarak kadının, kocası için süslenmesi yanında,
koku da sürünmesini, kocasının onun üzerindeki bir hakkıolarak
görmüşler ve süslenip kokulanmayı kadının görevleri
arasında saymışlardır. (bk. Zehebî, Kitabu'I-Kebâir
190.)
Ancak kokulanmanın tehlikesi de vardır. Çünkü kozmetik
sanayının gelişmesiyle, özellikle günümüzdeki
parfümlerin, bazı hassas insanlar içinbaşdöndürecek
ölçüde tahrik edici etkileri vardır. Dolayısı ile
kaş yaparken gözü çıkarma ihtimalı çok yüksektir. Bu,
müslüman kadınının çok dikkat etmesi gereken
noktalardandır. Piyasada satılan parfümler eğer haram bir
madde içermiyorsa, onlardan alıp kocası için kullanmasında
bir sakınca yoktur. Hattâ bu yolla kokulanma görevini de en güzel
şekilde yerine getirms olur. Ancak süzünü ettiğimiz parfümler
genellikle sürüldükleri yerlerden çok zor çıktıkları için,
etkileri günlerce sürebilmektedir. Mü'min kadın parfüm kullanırken
bunu da hesaba katmak ve dışarıya çıktığında
kokusunu başkalarına duyurmamak zorundadır.
Kozmetiklerin ve,özellikle de parfüimlerin, günümü,zün paraya
doymaz kanunlarının ve namus avcilarının en güçlü
silâhları arasında olduğu hesaba
katılmalıdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) "başkalarının
duyacağışekilde koku sürünüp çıkan
kadınların zinâ etmiş gibi günah alacaklarını"(Hindî
age XVI/383.), mescide gitmis olsalar bile dönüp, cünüplükten yıkandıkları
gibi yıkanmadıkça namazlarının kabul
olunmayacağını, haber vermiştir. (age. XVI/415.)
Süslenme ve kokulanma ile ilgili dikkat etmemiz gereken bir nokta daha
vardır: Güzelleşmek tabiî olduğu gibi, güzelliğin
en güzeli de tabiî olan güzelliktir. Insanı palyaçolara çeviren
ve sağiligina zararlı olan süslenme normal görülemeyeceği
gibi, Islâm'da süslenme ve kokulanmanın da bir emir değil, bir
izin ve müsaade olduğu da akildan çıkarılmamalıdır.
Ama buna rağmen bazı tabiatlarda bir zaruret halini de alabilir.
Öyleyse dozunu kişiye zamana ve zemine göre ayarlamak gerekir.