Fıkıh | Konular

Sünnet

Kelime anlamı, izlenen tutum, tavır ve yol demektir. Tek
başına "Peygamberlerin sünneti" dendiği zaman,
Peygamberin takındığı tavır ve hayat biçimi,
yani tümüyle Islâm anlaşılır. Farz ve vâcib olmayan
anlamında kullanıldığı zaman; Allah'ın ya da
Elçisinin emri olmakla beraber, kesinkes istenmediğini gösteren başka
deliller bulunan, ya da Peygamberimizin zaman zaman terkettiği halde,
çoğunlukla yaptığı ibadet ve
davranışları demektir. Kur'ân olmayan anlamında
kullanıldığında ise Peygamberimizin sözleri,
eylemleri yani fiilleri ve kendisi yapmadığı halde olumlu
karşıladığı davranışlar akla gelir.
Peygamberimizin çoğu zaman yaptıkları ve farz
olmadığını bildirdigi halde, ısrarla
yapılmasını istedikleri şeyler, kuvvetli, yani "müekkede"
sünnet, çoğu zaman terk ettikleri ise, az kuvvetli, yani
"gayr-i müekkede" sünnet olur. Meselâ, misvakla ağız
temizliği, namazları cemaatle kılma, sabah, ögle ve akşam
namazlarının sünnetleri kuvvetli sünnetlerdir. Ikindi ve yatsı
namazlarının sünnetleri ise az kuvvetli sünnetlerdir.
Sünnetleri yapan, fazlalık sevap kazanır ve Kıyamet gününde
Peygamberimizin şefaatına daha büyük ihtimalle kavuşur.
Özürsüz terkedenler ise günahkâr olmasalar bile, asık bir
çehreyle karşılanırlar. Sünnetler; gazetelerde çıkan
süreli kuponlar yanında yayınlanan, yedek kuponlar gibidirler.
Birçok faydaları yanında, farz ibadetlerin eksik
yanlarını da tamamlamış olurlar. Ancak farz borcu
olanlar, kıldıkları sünnetleri onların yerine
sayamazlar. Ilk anlamı ile sünneti inkâr eden ve Allah
Resûlü'nün yolundan başka yol tutan ve meselâ, biz filancanın
yolundan başka yol tanımıyoruz diyenlerin, Islâm
âlimleri,.kâfir olacaklarını söylerler.


Konular