Ziyaretin ölüye faydasi
a) Özellikle anne, baba diğer akraba ve dostların
kabırleri, ruhları için Allah'a dua ve istiğfar etmek
amacıyla ziyaret edilir. Ölüler adına yapılan hayır
ve hasenâtın sevabının onlara ulaşacağı
sahih hadis ve icmâ delili ile sabittir. Ölüler ziyaret edilirken,
onların ruhları için Allah'a dua edilir, Kur'an okunur, yapılan
iyiliklerin sevabı bağışlanır. Kabre ağaç
dikmek sevabtır. Dikilen ağaç ve bitkinin ölünün ruhundan
azabın hafifletilmesine sebep olacağına dair hadisler
vardır. Hristiyanların yaptığı gibi kabre çelenk
götürmek mekruhtur.
Dua ve istiğfarın ölülerin ruhları için faydalı
olacağına şu ayet-i kerime de delâlet eder: "Ey
Rabbimiz, bizi ve iman ile bizden önce geçmiş olanları
yarlığa. İman etmiş olanlar için kalbimizde bir kin bırakma"
(el-Haşr, 59/10). Bu konuda varid olan pek çok hadis vardır
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, II, 509; VI, 252; İbn Mâce, Edeb,
b) Ölünün dirileri işitmesi. Kabır ziyareti
sırasında konuşulanları kabırdeki kişinin
duyduğu ve verilen selâmı aldığı hadislerle
sabittir.
Abdullah b. Ömer (r.a)'den nakledildiğine göre Hz. Peygamber
Bedir gazvesinden sonra yerde yatan Kureyş büyüklerinin cesetlerine
karşı: "Rabbinizin va'dettiği azabın doğru
olduğunu anladınız mı?" diye seslenmişti.
Hz. Ömer'in: "Ey Allah'ın Resulu! Bu duygusuz cesetlere mi
hitap ediyorsunuz?" demesi üzerine, Resulullah (s.a.s) şöyle
buyurmuştur: "Siz bunlardan daha fazla işitici
değilsiniz. Fakat bunlar cevap veremezler" buyurmuştur
(Ahmed b. Hanbel, II, 121). Bu konuda Hz. Aişe'den, ölülerin işitmesi
yerine, Resulullah'ın; "Gerçeği ölünce şimdi daha
iyi anlarlar. Nitekim Cenâb-ı Hak'da: "Habibim sen, sözünü
ölülere duyuramazsın " hadisi nakledilmiştir. Ancak çoğunluk
İslâm bilginleri bu konuda Hz. Âîşe'ye muhalefet
etmişler, başka rivayetlere uygun düştüğü için
yukarıda zikrettiğimiz Abdullah b. Ömer'in hadisini esas almışlardır
(bk. ez-Zebîdi, Tecrid-i Sarih Terc. Kâmil Miras, Ankara 1985, IV, 580).