Fıkıh | Konular

Iktisad

Orta yolu tutmak, itidal ile hareket etmek, tutumlu olmak,
gereğinden az veya çok harcamaktan kaçınmak.


Islâmiyet, yeme, içme, giyim, kuşam, eşya
kullanımı gibi her hususla aşırılıktan kaçınmayı,
orta yolu tutmayı emretmiştir. Savurganlık ve
cimriliği yasaklamıştır. Işlerin
hayırlısı orta olanıdır.


Kur'an-ı Kerîm'de şöyle buyurulur: "Yürüyüşünde
ölçülü ol; sesini kıs (bağıra bağıra
konuşma)" (Lokmân, 31/19); "Elini boynuna bağlayıp
cimri kesilme; büsbütün açıp tutumsuz olma. Yoksa pişman
olur, açıkta kalırsın" (el-isrâ, 17/29).


Iktisadın karşıtı israftır. Israf
aşırı gitmek, gereğinden fazla yemek, içmek ve
harcamaktır. Bu ise dinimizce yasaklanmıştır. Kur'ân-ı
Kerim'de; "Saçıp savuranlar şeytanların
kardeşleridir" (el-Isrâ, 17/27) buyurulmuştur. Tutumlu
olanlar kimseye muhtaç olmazlar, rahat ve huzur içinde yaşarlar.
Bir hadis-i Şerifte: "Tutumlu olan fakir olmaz" (Keşfü'l
Hafâ, II, 189)


Islâmiyet insanlar arasında eşitliğe, güçsüzü
korumaya özel bir önem vermiştir. Zekât ve sadaka övülen davranışlardır.
toplum teşvik edilmiştir. Fakat servet ve refahın tabana
yayılması esas alınmıştır. Servetin, çoğunluğun
aleyhine bir azınlığın elinde toplanması
yasaklanmıştır. "Servet içinizde zenginler arasında
dönüp dolaşan bir devlet olmasın" (el-Haşr, 59/7)
ayeti bunu ifade eder. Islâmiyet özel mülkiyeti korur ve teşvik
eder. Emeğe üretim faktörleri içerisinde büyük değer
verir."Gerçekten de insan ancak kendi çalıştığını
elde eder" (en-Necm, 53/39) ayeti bunu ifade eder.


Peygamber efendimiz en kutsal kazancın el emeği ürünü olduğunu
belirtmiştir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, III, 466, IV, 141). Tembellik
ve başkalarının sırtından geçinmek yasaklanmıştır.
Bu nedenle faiz yasak kılınmıştır (bk. el-Bakara,
2/275-279). Teşebbüse de büyük değer verilmiştir,
sermaye emekle beraber değerlıdır.


Israf (savurganlık) yasağı, temel ilkelerden biridir.
Ticarete önem verilmiş ve kâr haddi geniş tutulmuştur.
Karaborsacılık ve haksız kazançlar yasaklanmıştır.
Tüketicileri aldatacak faaliyetlerden kaçınılması
istenmiş; malların üreticilerden tüketicilere en kısa
yoldan ulaştırılması amaçlanmıştır
(bk. Hamdi Döndüren, Islâm Hukukuna Göre Alım-Satımda Kâr
Hadleri, Balıkesir 1984, s. 125-202; Günümüz Ekonomik
Problemlerine Islâmî Yaklaşımlar, Istanbul 1988, s. 10 vd.;
Orhan Oğuz-Ilhan Uludağ, Genel Ekonomi, Istanbul 1981, s.
39-41). Ayrıca geniş bilgi Ansiklopedinin fıkıh ile
ilgili birçok maddesinde verilmiştir).


Konular