Yakin akraba evliligi
Annem beni bir kuzenimle evlendirmek istiyor ve bunda da çok israr
ediyor. Doğrusu kuzenim beğenilmez birisi de değil. Ama ben
bunun kötü sonuçlarından endişe ediyorum. Şer'î bir sakıncası
var mıdır?
Müslümanların inancına göre normalı, ya da
anormalı, yahut mübahla, yani serbest olanla haramı, yani
olmayın belirleyen Allah'tır. O Kur'ân-ı Kerîm'de
kimlerle evlenilmeyeceğini açıklamış ve "Bunun
dışında kalanlarla evlenmemiz helâldir" (Nisâ 4/24)
buyurmuştur. Kuzenler yani hala-teyze, amca-dayı çocukları
evlenmeleri haram olanlardan sayılmamıştır. Öyleyse
onlarla da evlenilebilir. Allah Rasûlü Efendimiz, kızı Fatma
annemizi de kendi amcasının oğlu Ali Efendimizle
evlendirilmiş ve durumu fiilen açıklığa
kavuşturmustur. Ancak yabancı ile evlenmenin bir takım
sosyal faydaları olduğu gibi, yakın akrâba ile evlenmenin
bazen mahzurları da olabilir. Mesela kan benzerliğinden
doğan uyuşmazlığın, yakın akraba
arasından daha çok olduğu söylenir. Ancak bu konuda
günümüzün tarafsız olmayan tıbbına pek güvenmemek
gerekir. Çünkü, sakat doğumlar konusunda süt kardeşliği
daha etkili olduğu halde, onlar bundan söz etmiyorlar. Ya,
"Dersleri henüz oraya kadar gelmedi" ya da onu Islâm yasakladığı
için onlar yasak olmamasını istiyorlar. Şu halde
kuzenlerin evlenmesini de Islâm serbest saydığı için
mahzurlu göstermek istiyor olabilirler. Ne var ki, evliliğin
devamında ve çocukların sağlam ve gürbüz oluşunda
karı-kocanın birbirini içten sevmesinin ve birbirlerine karşı
çok canlı ve kuvvetli cinsel arzu duymalarının çok
büyük etkisi vardır. Ilişki ne kadar içten ve her iki tarafı
tatmin edici olursa, çocuk da o kadar gürbüz, düzgün ve zeki olur.
Bundan olacak ki, Allah Rasûlü Efendimiz (s.a.s.) erkeklere, ilişkide
aceleci olmamalarını ve karılarını da tatmine
ulaştırmalarını şiddetle tavsiye eder.
İşte bazen olabilir ki, kuzenler bir çatı altında
yetişmişliğin verdiği duyguyla birbirlerini çok yâkın
hissederler ve birbirlerine karşı gerekli cinsel
uyarılmayı yaşamazlar. Bu gün eğer sakat
doğumlar yakın evliliklerde daha çok gözüküyorsa, bence
bunun önemli sebebi budur. Ikinci önemli bir sebep de, genellikle yakın
akraba arasında emzirme olaylarının çokça olması ve
önem verilmediğinden ya da unutulduğunda, bunun hesaba
katılmayıp, süt kardeşlerinin birbirleriyle
evlendirilmesidir. Sözünü ettiğiniz hadîs, Gazâlî'nin Ihyâ'sındâ
da vardır. (Benzer hadisler ve Hz. Ömer'in sözü için bk.
el-Hubeysî, el-Berâke 165 vd.; Yakın anlamda bir hadîs için bk.
Suyûtî, el-Câmi'us-sağîr (Feyzu'I-Kadîr ile birlikte) VI/351.
Burada hadîsin zayıf olduğuna işaret ediliyor. Aynı
hadis Kenzu'I-ummâl'da Suyûtî'nin de kaynağı olan Hâtîp
Bagdâdî'nin Tarih'inden alınarak verilir. XVI/H. 44564. Sevkanî,
el-Fevâid'de yine benzer anlamda bir hadîs verir ve senedinde Hâkim'in
yalanci saydığı Sehl vardır, der s.131.) Ama Irâkî
güvenilir bir aslının bulunmadığını, bunun
hadîs değil de, Ömer Efendimizin Sâib Ogullarına söyledigi
bir sözün bir parçası olarak bilindığını söyler.
(GazaIî N/42) Nitekim bu hadîs, meşhur dokuz hadîs kitabın hiç
birisinde yoktur. Gerçi Ömer Efendimizin sözü olmasının da
bir anlamı ve gerçek payı vardır. Ama birbirini seven iki
kuzenin evlenmelerinde hiçbir sakınca yoktur. Yeter ki, birbirlerini
görmüş ve sevmiş olsunlar. Birbirlerini görerek sevenler,
mizaçları uyumlu olduğu için sevmişler demektir. Mizaçları
uyumlu olanlar arasında, birbirlerini gördüklerinde sevgi alışverişi
ve akımı olacağından" Allah Rasûlü Efendimiz
buna çok önem vermiş ve evleneceklerin birbirlerini, şehvetle
baksalar dahi, görmelerini emretmiştir. Siz de seviyorsanız
evlenmenizde mahzur yoktur.