Kimlere selam verilmez
"Selâm" Allah (cc)'in güzel isimlerinden (Esmâi hüsnâ)
bir isim olup bununla selâm vermek, verilene selamet ve esenlik duâsında
bulunmak ve Allah'ın "selâm" isminin onda tecelli etmesini
dilemek demektir. Öyleyse böyle mübarek bir ismi yakışmayan
yerlere koyma hakkımızın bulunmadığını
bilmek gerekir. Meselâ kâfire, hidayetini dileme, hariç duâ yapılmaz.
Selâm da bir duâ olduğuna göre ona selâm da verilmez. Işin
esasının bu olduğunu bildikten sonra selâm verilmeyecek
kimseleri iki gruba ayırabiliriz:
1. Selâm alıp vermekten daha önemli ve faziletli işlerle
meşgul olanlar.
2. Selâmın konulmasına elverişli ve layık bir
mahal olmayanlar. Buna göre:
l. Kur'ân okuyana, Ezan okuyana, Kâmet getirene, Cum'a ve bayramlarda
hutbe okuyana, Namazla meşgûl olanlara, (ancak aralarında namaz
kılmayan varsa ona selâm verebilir), Tedrisle ve Şer'i ahkâm
halletmekle meşgul olana, her çesidiyle zikirle meşgul olana.
2. Kâfire, sahih görüşe göre zımmiye,
fıskını açık açık yapan fasıka,
şarkı ve çalgı ile meşgul olana, mübah olmayan
oyunları oynamakta olana, güvercin uçurmakla meşgul olana
avretini örtmeyenlerin bulunduğu hamama, imameyne göre helada
bulunana, idrarını yapmâkta olana, yalan, güldürü, gıybet,
dedikodu vb. ile meşgul olana, insanlara sövene, sokaklarda kadınlara
bakakalana.
Satranç oynayana selâm verme konusunda ihtilaf vardır. Imam
A'zam verilir der. Eğer zihin eksersizi yapmak için oynuyorlarsa
zaten caizdir. Zaman öldürmek için oynuyorlarsa selâmla onları
oyundan alıkoymuş olur. Ebu Yusuf ise kötü bir iş
yapmakta olduklarını ima etmiş olmak için selâm vermez,
verirse mekruh olur der. Müslüman olan ve olmayanların ya da selâm
verilebilen ve verilemeyenlerin bulunduğu bir gruba selâm verir ve
müslümanları ya da selâm verilebilenleri niyet eder. Yemek yemekte
olanlara uğrayan onların yemeğine muhtaç ise ve selâm
verince onu da yemege davet edeceklerini biliyorsa selâm verir, değilse
vermez (Fetâvây-i Hindiyye, V/326; Bezzâziyye, VI/354; Akkirmanî,
Serhu Erbâin,163 vd).