Kur'an-i kerim'in tercemesi hususunda zaman zaman çeliskili sözler söylemektedir.
İki çeşit terceme vardır.
1- Harfi terceme; yani ilave ve açıklama yapmadan tertip ve
manalarına tam riayet ederek bir müradıf ?eş
anlamlı- getirmek suretiyle bir sözü bir dilden başka bir
dile nakletmek.
2- Ma'nevi terceme. Yani bir sözü tertip ve murad olan tüm manalarına
riayet etmeden başka bir dil ile izah ve şerh etmektir
Kur'an-ı Kerim'i harfiyyen tercüme etmek yani Kur'an-ı
Kerim'in nazmı, üslubu ve kelimeleri yerine başka bir nazm,
üslüp ve kelime koyup yüklendiği bütün mana ve maksadları
ona yüklemek mümkün değildir.
Kur'an-ı Kerim'in manevi tercümesi ise caizdir. Bunda hiç bir
sakınca yoktur. Osmanlılar zamanında böyle tercümeler yapıldığı
gibi bu zamanda da yapılmaktadır. Bütün İslam
uleması bunu caiz görmektedirler. Ayrıca her vaiz vaaz
ettiği zaman Kur'an-ı Kerim'in bir ayetini okuyup, Türkçe
olarak mealini vermektedir. Bu mormaldır. Her zaman bu olmuştur
ve olacaktır. Vaiz tarafından verilen meal manevi tercüme
kabilindedir. Tercüme-i maneviyede dikkat edilmesi gereken bir husus
şudur: Kur'an-ı Kerim tercüme edilirken istikametini değiştirip
Kur'an-ı Kerim'in murad etmediği şeyleri eklememek
lazımdır.