Kurban bayraminda tiras olmak
Kurban Bayramında tıraş olunmaz diye bir söylenti var.
Bu sadece hacca gidecekler için midir, yoksa gitmeyenler de tıraş
olmamalı mıdırlar?
Bu konu ile ilgili olarak Müslim'de şu hadis-i şerifler
vardır: "Zilhiccenin ilk on günü girer de biriniz kurban kesme
niyetinde olursa artık saçından ve cildinden hiçbir şeye
dokunmasın (yani tıraş olmasın, tırnak kesmesin),
"Bu on gün girdiğinde kesmek istediği kurbanı olan
kimse artık asla bir kıl almasın, sakın bir
tırnak kesmesin," "Zilhicce'nin hilâlini gördüğünüzde,
kurban kesme niyetinde olanınız artık saçına ve
tırnaklarına dokunmasın" (Müslim, edâhî 29-42; Ayrıca
bk. Abu Davud, dahâya 3; Hindî, V/88-89).
Görüldüğü gibi bu hadis-i şerifler hacca gitmeyecek
olanlardan kurban kesmek isteyenlerin, Zilhiccenin başından
kurban kesecekleri ana kadar (ki, on gün eder) saçlarını ve
tırnaklarını kesmemelerini ister. Bunun hikmeti şöyle
izah edilir: Kurban kesecek kişi, sanki kendisini azaba layık ve
günahkâr gördüğü, günahlarına karşılık
kendisini de öldüremeyeceği için, kendisinin fidyesi olarak kurban
kesmektedir. Vücudundan kıl ve tırnak kesmemekle, en küçük
parçalarının dahi, kurbanın parçaları, tüyleri ve tırnakları
karşılığında ateşten azâd olmasını
sağlayacaktır (Nevevî, Serhu Müslim, (1407) XNI/148; Münavî
1/363; Davudoğlu, IX/243). Bu elbette bir izah biçimidir. Böyle
olmayabilir de. Hatta bu talebin şimdilik
anlamadığımız başka hikmetleri de bulunabilir.
Rasûlüllah'ın böyle söylediği sabit olduktan sonra müslümana
düşen, hareketini ona göre ayarlamaktır.
Bu hadisler Müslim'de rivayet edilmektedir ve sahih hadislerdir. Ancak
fıkıhçılar bu konuda değişik bakış açıları
ile değişik görüşlere varmışlardır. Meselâ:
a. Said b. Müseyyeb, Rabîa, Imam Ahmed, Ishak, Davud ez-Zahiri ile bir kısım
Şafiîler kuşluk vakti hayvanı kurban edinceye kadar,
kurban kesecek olanın kıl ve tırnaklarından bir
şey alması haramdır, derler. b. Imam Şafiî'ye göre
haram değil, tenzihen mekruhtur. c. Imam Azam mekruh
olmadığı görüşündedir. d. Imam Malık'ten bir
rivayet mekruh olduğu görüşünde olduğunu, diğer bir
rivayet ise mekruh olmadığı görüşünde olduğunu
bildirir.(Davudoğlu, agk)
Bizler Hanefi olduğumuza göre elbette Imam Azam'ı taklid
eder ve adı geçen günlerde tıraş olmanın,
tırnak kesmenin mahzurlu olmadığını söyleyebiliriz.
Ancak Imam Azam'ın gerçekten bu görüşte olduğunu
"zahir rivayet" (ona ait olduğu kesin kaynaklar)
kitaplarında henüz bulmuş değiliz. Eğer ona ait böyle
"zahir rivayet" yoksa bu sahih hadislere muhalefet etmemizi
gerekli kılacak bir delil bulunmadığından bu günlerde
tıraş olmanın en azından mekruh olduğu görüşü
ağırlık kazanıyor. Hidâye hadislerini tahriç eden
Zeylai'de konunun ilk hadisi olarak yukarıya
aldığımız hadisi veriyor ve sihhatinde bir kusur
zikretmiyor:(bk. Zeylaî, Nasbui-Râye, IV/206) Her ne olursa olsun,
Hanefiler olarak bizler de, eğer kurban keseceksek, zilhiccenin ilk
on gününde tıraşı ve tırnak kesmeyi
bırakırsak, Hanefi mezhebine muhalefet etmeden diğerlerine
de uymuş oluruz. Çünkü Hanefiler de kesilmemesinin mahzurlu olduğunu
söylemiyorlar. Yeter ki kasık ve tırnak temizliği bu on günle
kırk günü aşacak olmasın. Ne var ki, Hz. Aişe
validemizden gelen bir hadiste: "Ben Rasûlüllah'ın Mekke'ye göndereceği
kurbanın gerdanlık bağını ellerimle ördüm.
Sonra o gerdanlığı ona taktı ve Mekke'ye gönderdi.
Kurban kesilinceye kadar Allah'ın ona helâl kıldığı
hiç bir şeyi de kendisine haram görmedi" denmektedir.(bk. Azımâbâdî,
Avnü'l-Ma'bûd, VN/492) Ancak haddimizi aşmış
olmasaydık derdik ki, bu hadisin tıraş vb. nin o günlerde
mahzurlu olmadığına delaleti dolaylıdır. (Çünkü
hadis tıraş vs.nin hükmünü zikretmemiş ve o konuda
susmustur). Halbuki diğer hadislerin mahzura delaletleri sarihtir ve
o konuda nastırlar. Ayrıca Hz. Aişe hadisinin daha önce
söylenmiş olması da mümkündür.
Fakat kurban kesecek olanların elbise giyip, koku sürünebilecekleri
konusunda icma vardır.(agk) Bu da o günlerde tıraş
olmamanın hacdaki ihramlılara benzeme ile ilgili
bulunmadığını, hikmetinin bu
olmadığını gösterir.(Nevevî agk) Dolayısı
ile; dikişli giyme ve koku sürünme mahzurlu olmadığında
ittifak vardır. Halbuki bunlar ihramlıya yasaktırlar.
Öyleyse ihramlıya yasak olan tıraş ve tırnak kesme
de, ihramlı olmayana mahzurlu olmaz, şeklindeki bir
kıyaslama isabetli olmamalıdır. Halbuki Ibn Kudâme Imam
Azam'ın konu ile ilgili delili olarak bu kıyaslamayı
zikreder.(Ibn Kudâme, E1-Mugnî, VNI/619)