Kurbanlik için alinan hayvanin sütü
Biz her yıl kurbanımızi bir iki ay önceden alıp,
daha temiz olsun diye kendimiz besliyoruz. Yalnız bu bazen
sağılmakta olan bir inek oluyor. Bu durumda onun sütünü sağıp
yiyebilir miyiz?
Kurbanlığı önceden alıp bizzat beslemek,
özellikle günümüzde imkânı olanlar için güzel bir şeydir.
Çünkü bugün yemlerin dahi temizliği
tartışılabilir. Oysa Islamda hayvana dahi temiz gıda
yedirmek mecburiyeti vardır. Imdi:
Fıkıh kitaplarımızda denir ki: Kurban kesmek üzere
alınan bir hayvanın, ta onu kesinceye kadar sütünden,
yününden ve benzeri şeylerinden yararlanmak mekruhtur. Çünkü
insan onu kurban niyetiyle alınca sanki onu her şeyiyle Allah
(kurbet) için ayırıp belirlemiş, yani tayin etmiş
olur. Binaenaleyh, yünün kırkması adeta ibadet için belirlediği
hayvanın bir parçacığını bu niyetten çıkarmış
ve onu dünya için kullanmış olur. Sütünü de bazıları
böyle saymışlar ve az olup, memeye su serpmekle hayvana zarar
vermeden kurutulabilecekse kurutulur. Bu mümkün değilse
sağılıp, sadaka olarak verilir, böylece Allah (kurbet)
için aldığı kurbanlığın her parçası
Allah için kullanılmış olur, demişlerdir. Kendisi içecek
olursa bedelini sadaka eder. Bu Hanefi fıkıhçılarının
çoğunluğunun görüşüdür. Ama yine bazı (Zeyla'i'ye
göre "ashab", Hindiye'ye göre "meşayıh")
hanefi fıkıhçılara göre, kurban kesmek kendisine vacip
olan (zengin) birisi böyle bir hayvan satın alırsa, o bunun sütünden
ya da yününden yararlanabilir. Çünkü onun için vacip olan şey
kurban kesmektir. Zimmetindeki borç budur. Onun için herhangi bir hayvanın
belirlenmesi (tayini) söz konusu değildir. Kurban zamanı o, onu
değil de bir başka hayvanı da kurban edebilir. Binaenaleyh,
kurban keserim diye aldığı hayvanın sütünü de
içebilir. Ama fakir öyle değildir. Ona kurban kesmek
vacipolmadığından o, kurban kesmek için bir hayvan satın
aldığında, bizzat o hayvanı adeta her şeyiyle
Allah için ayırmış (tayin etmiş) olur ve sütünden
kendisi yararlanırsa, o hayvanın o kadarı ibadet (kurbet) için
kullanılmamış olacağından, mekruh
işlemiş olur. Çünkü onun zimmetinde (üzerinde) kurban borcu
yoktur, kurbanlık almakla o bir kurban kesmeyi değil, bizzat o
hayvanı kesmeyi vacip kılmış gibidir.
Işte bu da bazı Hanefilerin görüşüdür. Ama Ibn
Abidîn buna itiraz eder ve zenginin kurbanlık için aldığı
hayvanın da taayyun ettiğini (bizzat belirlemiş
olduğunu) söyler, dolayısıyla onun da
kurbanlığın sütünden ve yününden yararlanmaması
gerektiğini anlatır. (Ibn Abidin VI/329; Ayrıca bk. Zeylan'î,
Tebyin VI/9; Hindiye V/300-301)
Diğerlerine gelince: Hanbeliler derler ki: Kurbanlık kesmek için
aldığı hayvanın sütü ve yavrusu varsa, yavrusuna
yetecek kadar sütünü içmelidir. Yavrusunun içeceginden fazla olanı
ise içebilir. Çünkü birisi Hz.Ali'ye: "Ey mü'minlerin emiri,
şu ineği kurban keserim diye satın aldım ve şu
yavruyu doğurdu. Ne yapmalıyım?" diye sormuş, o
da: "Sütünün yavrusuna yetecek kadarını alma,
fazlasını al. Kurban günü gelince de yavrusunu da kendisiyle
beraber kes" diye cevap vermiştir. Şafiiler de aynı gürüştedirler.
(bk. Ibn Kudâme, el-Mugnî VNI/629) Onlar için de kurbanlığın,
yavrusu varsa ondan arta kalan sütünden, yavrusu yoksa sütünün tamamından
yararlanmak mekruh değildir. Ama hem Hanbelilere hem de
Şafiilere göre kurbanlık için alınan hayvanın sütünden
bizzat yararlanmayıp, başkasına tasadduk etmek daha iyidir.
(agk.)